Baykuşun bilgelikle özdeşleşmesi, duygusal bir yakıştırmadan çok; gözlem, farkındalık ve stratejik düşünme yetkinliklerine dayanır.
Karanlıkta görebilmesi, sessizce hareket etmesi ve aceleci davranmaması; belirsizlik ortamlarında doğru değerlendirme yapabilme becerisinin güçlü bir metaforudur.
Antik Yunan’dan bu yana baykuş, akıl ve strateji tanrıçası Athena’nın simgesi olarak; bilgiyi, öngörüyü ve sağduyulu karar almayı temsil etmiştir. Hegel’in “Minerva’nın baykuşu ancak gece çökerken uçar” ifadesi de bilgeliğin, olaylar tamamlandıktan sonra yapılan doğru analizle ortaya çıktığını vurgular.
Bugünün kurumsal dünyasında bilgelik; hızlı tepkilerden çok, doğru zamanda yapılan değerlendirmelerle anlam kazanır. Gürültüden arınmış gözlem, netlik ve stratejik bakış ise sürdürülebilir kararların temelidir.



