Kişisel GelişimFaydalı Bilgiler

Liderlik Serisi #1: IQ Sizi İşe Alır, EQ Sizi CEO Yapar

Liderlik Serisi #1: IQ Sizi İşe Alır, EQ Sizi CEO Yapar
M
Yazan:Muhammet Atıcı
10 Aralık 2025
3 dakikalık okuma31 okunma

Girişimcilik ekosistemine adım attığınız ilk gün, size (ve aslında hepimize) dayatılan gizli bir formül vardır: "Eğer en iyi kodu sen yazarsan, ürünün teknik olarak kusursuz olursa ve zekanla (IQ) odadaki herkesi geride bırakırsan, başarı kaçınılmazdır."

Ben de üniversite sıraları ile şirket ofisi arasında mekik dokuyan genç bir kurucu olarak bu yola çıktığımda, çantamda sadece bu teknik yeteneklerin olması gerektiğine inanıyordum. Sanıyordum ki; kodlarımız hatasız çalışırsa, finansal modellerimiz mükemmel kurgulanırsa, yatırımcılar kapıda kuyruk olur ve ekip kendiliğinden yönetilir.

Ancak sahaya inip, gerçek hayatın o soğuk yüzüyle karşılaştığımda fark ettiğim ilk şey şu oldu: Bize öğretilen formül eksik.

Çünkü teknik bilgi (IQ), sizi sadece masaya oturtur. O prestijli toplantı odasına girmenizi, demoyu başarıyla sunmanızı sağlar. Bu bir "giriş bileti"dir. Ancak o masadan istediğinizi alarak kalkmanızı sağlayan, ekibiniz dağılmak üzereyken onları bir arada tutan ya da kriz anında gemiyi terk etmeyen kaptan olmanızı sağlayan şey kodlarınız değil, karakterinizdir.

Goleman’ın Tokadı: Neden En Zekiler Her Zaman En Başarılı Olamıyor?

Bu ikilemi yaşarken, Harvard Business Review arşivlerinde Daniel Goleman’ın efsaneleşmiş "What Makes a Leader?" (Lideri Lider Yapan Nedir?) makalesini yeniden analiz etme şansı buldum. Goleman, dünya devi şirketleri ve yüzlerce CEO’yu inceledikten sonra, mühendis kökenli bizlerin kabullenmekte zorlandığı bir gerçeği yüzümüze vuruyor:

Goleman’a göre, belirli bir zeka seviyesi (IQ) ve teknik yetkinlik zaten "olmazsa olmaz"dır. Ama sizi "iyi bir yönetici" seviyesinden "efsanevi bir lider" seviyesine taşıyan şey, %90 oranında Duygusal Zeka (EQ) yetkinlikleridir.

İlk okuduğumda "Abartıyorlar" demiştim. Ancak kendi iş süreçlerime, yönettiğim operasyonlara ve iletişimde olduğum insanlara baktığımda taşlar yerine oturdu.

Teknik Bilgi Artık Bir Emtia

Bugün acı bir gerçekle yüzleşmek zorundayız: Hindistan’dan Doğu Avrupa’ya, Silikon Vadisi’nden İstanbul’a kadar teknik olarak benden veya sizden çok daha donanımlı binlerce insan var. Kod yazmak, API entegre etmek veya bilanço okumak artık küresel dünyada bir "emtia" (commodity). Parası neyse verip satın alabileceğiniz, outsource edebileceğiniz hizmetler.

Ama satın alamayacağınız, kopyalayamayacağınız tek bir şey var: İnsan ruhuna dokunabilme yeteneği.

Bir girişimin kaderi, işler tıkırında giderken değil, kaos anında belirlenir.

  • Bir yatırımcı sizi reddettiğinde, o hayal kırıklığını yutup ofise gülümseyerek girip "Devam ediyoruz arkadaşlar" diyebiliyor musunuz? (Öz Yönetim)

  • Ortağınızın veya çalışanınızın kelimelere dökemediği endişeyi gözünden anlayıp, gardını düşürmesini sağlayabiliyor musunuz? (Empati)

  • Kendi egonuzu kapıda bırakıp, 23 yaşında olmanıza rağmen sizden yaşça büyük ve deneyimli insanları vizyonunuzla ikna edebiliyor musunuz? (Sosyal Beceri)

İşte "Unicorn" statüsüne ulaşan şirketlerle, potansiyelini harcayıp "Zombi Şirket"e dönüşenler arasındaki fark, kullandıkları teknoloji yığını değil; kurucularının bu sorulara verdiği samimi cevaplardır.

Yapay Zeka Çağında İnsan Kalmak

Bu yazı dizisine (seriye) başlarken temel amacım; genellikle "Soft Skills" (Yumuşak Beceriler) denilerek mühendis dünyasında küçümsenen bu yetkinliklerin, aslında işin en "Hard" (Zor) kısmı olduğunu göstermek. Çünkü Yapay Zeka devrimi kapımızda. IQ gerektiren, analitik ve tekrara dayalı her şeyi bizden daha iyi, daha hızlı ve daha ucuza yapacaklar.

Ama hiçbir yapay zeka, tükenmişlik sendromu yaşayan bir ekip arkadaşının omzuna dokunup ona yeniden güven veremeyecek. Hiçbir algoritma, öfkeli bir müşteriyi sadece "anlaşıldığını" hissettirerek sakinleştiremeyecek.

Ben, hem öğrenci hem girişimci kimliğimle bu iki dünya arasında denge kurmaya çalışırken gözlemlediğim, düştüğüm ve kalktığım bu liderlik sınavını tüm şeffaflığıyla bu seride anlatacağım.

Silikon Vadisi’nin eksiği daha hızlı çipler veya daha büyük veriler değil. Eksik parça, duygusal derinliği olan, insan odaklı liderler. Ve o boşluğu dolduracak olanlar bizleriz.

Haftaya, liderin en büyük sınavı olan "Kriz Yönetimi"nde görüşmek üzere.


Etiketler

#liderlik#duygusal zeka#startup#eq#kriz yönetimi